Terörizm ve Ortadoğu uzmanı Prof. Dr. Serhat Erkmen, terör örgütü Irak Şam İslam Devleti’nin (IŞİD) yeniden güçlendiği ve yükselişe geçtiği yönündeki iddiaları Cumhuriyet’e değerlendirdi.
Terör örgütlerinin zaman zaman dağıldığını, parçalandığını, farklı dönemlerden geçtiğini belirten Erkmen, “Zaman zaman terör örgütlerinin dağıldığı, yükseldiği, parçalandığı, farklı dönemlerden geçtiğini görürüz. Sonra başkalaşırlar, başka şeylere dönüşebilirler. Bazıları aynı kalır, bazıları yok olur, bazıları içinden çıkan yeni organizasyonlarla yeni şeylere dönüşürler. Şimdi karşılaştığımız örnek amanında IŞİD’e kendi iç dinamikleri nedeniyle bağlılığını ilan eden birtakım kollarının aktif hale gelmesi ve kendisini onun yerine koyması, onun üstünden yararlanmasıdır” dedi.
IŞİD AFRİKA’DA ÇOK AKTİF
IŞİD’in Afrika ve Horasan kolunun güçlü olduğunu ifade eden Erkmen, “Afrika’da da çok aktif bir örgüt. Afganistan’daki kolu, yani Horasan kolu üzerinden uluslararası aktivite kazanması nedeniyle son dönemde ön plana çıkmaya başladı. Yani IŞİD’in Horasan kolu dediği örgütlenmesi aslında evveliyat olarak çok daha geriye gider. 2010’ların ortalarına kadar geri götürülebilir. Fakat bu günlerde neden gündemde? Çünkü onun adına eylem yaptığını ya da IŞİD tarafından eylem yapmakla görevlendirildiğini iddia eden birtakım teröristler bu eylemlerini Avrupa, Rusya, İran gibi dünyanın daha dikkat çekici bölgelerinde yapmaya çalışıyorlar. Bu anlamda bakacak olursak başka yerlerde eylem yaptığı zaman bu kadar ön plana çıkmayan bir örgütün eylem sahasını değiştirmek suretiyle gündemde olma çabasını görüyoruz” diye konuştu.
‘BU ÖRGÜT BU ÜLKELERDE EYLEM YAPMAYI BIRAKINCA SANKİ YOK OLMUŞ GİBİ BİR DURUM ORTAYA ÇIKIYOR’
IŞİD’in tekrar yükselişe geçtiği yönündeki kaygıların yersiz olmadığını ancak bir anda üstüne gidip onu dünyanın en önemli terör örgütü gibi görmeye çalışmakla bunu tamamen hiçe saymak arasında gidip gelindiğini aktaran Erkmen, “Son dönemde birkaç tane üst üste eylem meydana geldi. Bu meydana gelen eylemlere katılan teröristlerin IŞİD’in Horasan kolunun bir parçası olduğuna ilişkin bilgiler ortaya çıktı. Bazılarını da kendileri de zaten öyle ilan ettiler. Bir anda sanki dünyanın en tehlikeli terör örgütü buymuş gibi bir hava oluştu. Bu örgüt bu ülkelerde eylem yapmayı bırakınca sanki yok olmuş gibi bir durum ortaya çıkıyor” ifadelerini kullandı.
‘TERÖR ÖRGÜTLERİ BİRBİRLERİ ÜZERİNDE TETİKLEYİCİ ETKİYE SAHİPTİR’
Horasan kolunun Türkiye için de bir risk oluşturduğunu bildiren Erkmen, “Ulaşabildikleri, eylem yapabildikleri her yer için bir risk. Bunlar Amerika’da, Almanya’da, Hollanda’da, İsveç’te, Rusya’da, İran’da yani dünyanın farklı yerlerinde bu tür eylem amacı içinde olan bir örgüt. Dolayısıyla Türkiye için de doğrudan bir risk olabilir. Şimdi terör örgütleri, özellikle aynı ideolojiden aynı kökten beslenen terör örgütleri birbirlerini etkilerler. Birbirlerine esin kaynağı oluştururlar. Bu esin kaynağından yola çıkarak bu mesela Horasan yapılanmasının bir parçası olmayan Türkiye’deki IŞİD’çiler, bu olan bitenlerden etkilenmek suretiyle harekete geçebilirler. Bu sadece IŞİD örgütüyle alakalı bir husus da değil. Dünyanın farklı yerlerinde, farklı ideolojilere sahip olan terör örgütleri birbirleri üzerinde tetikleyici etkiye sahiptir” değerlendirmesinde bulundu.
‘TERÖR ÖRGÜTLERİNİN KENDİLERİNE ALAN BULUNMASININ ÖNÜNE GEÇİLMELİ’
IŞİD’in tamamen zayıflatılması için neler yapılması gerektiğini yorumlayan Erkmen, şöyle konuştu:
“Eğer nedenlerini ortadan kaldırmazsanız bir şekilde bu kendisini gösterir. Birçok kişi bu olayı IŞİD’le anlamaya başladı ama biraz daha eskiye bakan El Kaide’yi, onun da öncesine bakanlar, Afganistan iç savaşından beri dünyanın farklı yerlerinden kendilerinin algıladığı manada bir cihat anlayışı içerisinde dünyanın farklı yerlerine gidebilir. Bunlar da bir takım terör örgütleri kuruyorlar, yönlendiriyorlar ve eylem yapıyorladı. Şimdi siz eğer İŞİD benzeri yapılanmaların yani bir düşünce tarzının ortadan kaldırılması için faaliyet göstermezseniz, sadece unutulmalarıyla ilgilenirseniz bunu bugün burada halledersiniz çözersiniz bu meseleyi ancak yarın bir başka bir yerden patlak verir.
Temelde radikalleşmeyle ilişkin sorunlar çözülmedikçe, mağduriyete neden olan önemli sorunlar çözülmedikçe bu tür örgütler hep ortaya çıkar. IŞİD bu örgütler içerisinde belli bir dönemin adıydı. Gelecekte bunun adı muhtemelen daha başka bir şey olacak. Eğer terörizmde kökten bir mücadele öngörülmüyorsa o durumda en azından uzun süreli çatışmaların önüne geçilmek suretiyle terör örgütlerinin kendilerine alan bulunmasının önüne geçilmeli. Yoksa bugün IŞİD olur, yarın başka bir şey olur ama devam eder.”
