FETÖ’nün yurtsever Atatürkçü subaylara yönelik kumpasları henüz belleklerde tazeliğini korurken hakkındaki soruşturma nedeniyle açığa alınan Yarbay Gökhan Ünyeli’nin intiharı soru işaretlerine neden oldu. Ünyeli’nin ölümü FETÖ kumpasına karşı koymak için canına kıyan Yarbay Ali Tatar’a benzetildi.
Yarbay Ünyeli’nin ablası Hande Ünyeli ve KumpasDer Başkanı ve Yarbay Ali Tatar’ın ağabeyi Ahmet Tatar, Cumhuriyet’e konuştu. Hakkında soruşturma başlatılan Yarbay Ünyeli, 27 Mart’ta açığa alınma kararının kendisine bildirilmesi üzerine evinin yakınındaki koruluğa giderek intihar etti. Abla Ünyeli, “Gökhan, kuşaklar boyu Atatürkçü ve devletine bağlı bir ailenin aynı hassasiyetlere sahip bir üyesiydi. Onu tanıyan kimse ona tek toz zerresi kadar kötülük konduramazdı, devletin tek kuruşunu bile çarçur etmezdi” diyerek kardeşini anlattı. Atatürkçü aydın ve subayların hedef alınmasının kardeşini çok üzdüğünü anlatan Hande Ünyeli, “Kendisine de benzer bir şey olmasıyla kendince bardak taştı” ifadelerini kullandı.
“TATAR’DAN FARKI YOK”
Yarbay Tatar’ın intiharına da o dönem çok üzüldüklerini söyleyen Ünyeli, sözlerini “Kardeşimin yaşadığının da Tatar’ın intiharından farkı yok. Mektupta zaten her şeyi açık açık yazmış” diyerek tamamladı.
AHMET TATAR: O SESİ DUYAN OLDU MU?
Ünyeli’nin kaybını değerlendiren Ahmet Tatar, “Ankara’nın en yüksek noktasında çınlayan bu kurşun sesini; Gökhan yarbayın yaşadığı haksızlıklara, vefasızlıklara karşı isyanını, karşılardan, Beştepe’deki saraydan, aşağılarda TBMM’sinden, Meclis’in karşısındaki Genelkurmay’dan, kuvvet komutanlıklarından duyan olmuş mudur?” sözleriyle tepki gösterdi.
Yarbay Ünyeli’nin isyanının, tam da 15 Temmuz kalkışmasından sonra TSK ve Atatürkçü kurumlar üzerinde devam edegelen yıpratma ve itibarsızlaştırma sürecinde olduğunu söyleyen Tatar şunları anlattı:
“TATAR’DAN FARKI YOK”
“Gökhan, neler, neler yaşadıysa artık, genç subay ve astsubaylara; ‘Türk askerinin şerefine yönelik saldırıların daha da artacağı ve benzer süreçlere çekilmeye çalışılacağı gerçeğinden hareketle, ileride kuvvetle muhtemel karşılaşacakları idari ve adli süreçlerden alınlarının akıyla çıkmaları için her hareketlerini kayıt altına almaları ve telefonlarına gelen cevapsız çağrılarla ilgili savcılığa suç duyurusunda bulunmalarını’ tavsiye ediyor.
Böyle bir psikoloji içinde asker nasıl sağlıklı kalabilir? İşine, görevine yurt savunmasına nasıl odaklanabilir? Ordunun içinde bu paranoyayı yaratanların muradı nedir? Türk ordusu FETÖ artıklarından bu psikolojisi ile mi arınacak? Ünyeli’nin çığlığı, isyanı duyulmayacak, görülmeyecek mi?”